İNSAN EN FAZLA KENDİNİ SEVMEKTE ve KENDİNİ AFFETMEKTE ZORLANIYOR
Danışan evli ve bir oğlu olan 45 yaşında bir kadın.Gençlik yılları aşk konusunda şansız deneyimler ve karmaşayla geçiyor. Babası iflas ediyor ve 25 yıl önce de annesini kaybediyor. Evlilik hayatında ise onu mutsuz eden aldatılma deneyimi yaşıyor.
Genel olarak parayla ilgili bir sorunu olmasa da, hatta varlıklı bile sayılabilir olmasına rağmen derinlerde hep yoksul kalma korkusu yaşıyor, kendisi için para harcarken zorlanıyor. Zaman zaman kusma nöbetleri yaşıyor. Adını koyamadığı bir suçluluk duygusu tüm hayatında ona eşlik ediyor.
Regresyon çalışmasına geliş nedeni; suçluluk duygusu ve yoksulluk bilincinin nedenini anlamak ve çözmek.
İlk çalışmada; çok travmatik ve zor bir geçmiş hayatına geçiş yaptı. 6 çocuklu yoksul bir ailenin en büyük çocuğu olduğu bir hayattı. En küçük kardeşi 1, kendisi 17-18 yaşlarındayken annesi vebadan ölüyor ve 5 ay sonra da babası onu ve kardeşlerini terkedip başka bir kadınla gidiyor. Kardeşlerinin tüm sorumluluğu ve yükü ona kalıyor. Sokakta kalıyorlar ve kanalizasyonun aktığı, yaşanması imkansız bir yere sığınıyorlar. Fırından ekmek çalarak kardeşlerinin karnını doyurmaya çalışıyor ve geceleri onları koruyabilmek için hiç uyumuyor. Annesini çok özlüyor ve onun ölümüyle ilgili kendini suçluyor. Çünkü, annesine vebanın onun getirdiği bir elmayı yediği için bulaştığını düşünüyor.
Yine, ekmek çaldığı bir gün fırıncı tarafından yakalanıyor. Çok kızgın olan fırıncının kendisini dövmemesi için ona yalvarıyor. Fırıncı artık çalmamasını, gelip isterse ona ekmek vereceğini söylüyor
İlerleyen yıllarda evlere temizliğe gitmeye başlıyor. Onun haline acıyan bir adamla evleniyor. Ancak bir süre sonra adam onu başka bir kadınla aldatıp terkediyor. Yoğun olarak kendine acıma, öfke, değersizlik ve suçluluk duyguları hissediyor; bir kadın olarak istenmediğini düşünüyor
Devamında yaşamını yine hizmetçilik yaparak sürdürmeye başlıyor. Ve bir gün; ona resim yapmayı öğretmek isteyen yaşlı bir adam tarafından tacize uğruyor ve adamı bıçaklayarak öldürüyor. Suçlu bulunup asılarak idam ediliyor.
Ölüm anında ve ruhsal aleme geçerken öfke, suçluluk, utanma ve yoksulluk yaşadığı bir hayattan ayrıldığını düşünüyor ve kardeşlerinden ayrıldığı için derin üzüntü hissediyor.
Ruhsal boyutta yapılan çalışmada; o hayatında özellikle kardeşlerine karşı aşırı verici ve kontrolcü olduğu, onların kendi ayakları üzerinde durmaları ve güçlenmeleri için fırsat tanımadığı; bu nedenle eşiyle bile yeterince iletişim kurmadığı, evliliğine odaklanamadığını anladı. Aslında dilenmek , çalmak ve birilerine sığınmak dışında da seçenekleri olduğunu ama bu seçenekleri, kendi becerilerini, gücünü ve değerini fark edemediğini gördü. Fark edebilseydi eşiyle birlikte çalışarak, kardeşleri ve eşi arasında denge kurarak daha mutlu ve doyumlu bir hayatı olabileceğini gördü. Anne ve babasıyla ilgili deneyimlerinin hayat planında ne anlama geldiğini farketti. Daha güçlü, özgür, kendini seven ve kendine yeten bir yaşam kurması için gitmişlerdi.
O geçmiş yaşamın tüm travmatik anıları temizlenip şifalandırıldı; o hayattaki karakterle ortak deneyimlerindeki travmalar nedeniyle affetme ve af dileme gerçekleşti. Ve en önemlisi kendisini affetti. Ruhsal rehberlerinin de yardımıyla, o hayatından şimdiki hayatına getirdiği olumlu ve olumsuz kalıplar, neleri değiştirip dönüştürmesi, neleri tamamlaması gerektiği konusunda anlayış ve içgörü kazandı.
Bu yaşamında kimseye muhtaç olmak zorunda değildi; kendi gücüne ve yaşamındaki diğer insanların da gücüne güvendiği, öncelikle kendini sevdiği ölçüde diğer insanları da gerçekten sevebilecek ve paylaşacaktır
Çalışmadan 2 hafta sonra yaptığı geri bildirimde; kendini çok daha huzurlu, özgüvenli, hafiflemiş ve özgür hissettiğini ifade etti. Sorun yaşadığı ortaklığı bitirip, yeni bir iş kurmaya niyet etmişti. Nasıl olacak diye kaygılanırken, sürpriz bir gelişme olmuştu. Babası, hiç hesapta yokken bir arsasını satıp parasını, o ve kardeşleri arasında pay etmişti. Ve asıl dikkat çekende geldiği kültürde kız çocuklarına ailenin mal ve mülkünde pay verilmemesiydi. Kendini değerli ve sevilmeye layık görmeye başlaması önce ruhsal boyutta ve sonra da maddi evrende babasının bu kararı almasını sağlamıştı
Bu danışanla birkaç çalışma daha yaptık. Tüm bu süreç sonunda eşiyle ilişkileri daha doyumlu ve sevgiye dayalı; kardeşleriyle ilişkileri daha dengeli hale geldi. Kurduğu işini geliştirdi. Kusma nöbetleri ise bitti. Bu çalışmalarla yeniden doğduğunu; artık kendini daha fazla sevdiğini, değerli bulduğunu ve güvendiğini söylüyor.
Her ruh bakıma ihtiyaç duyar…
www.ruhunbakimevi.com